Davranış Temelli Güvenlik (BBS): İş Kazalarını İnsan Faktörüyle Azaltma

Davranış Temelli Güvenliğe (BBS) Giriş: Odak Noktası İnsan
İş güvenliği yönetim sistemlerinin tarihsel gelişimi, başlangıçta sadece teknik ve mühendislik çözümlerine (makine koruması, bariyerler vb.) odaklanırken, zamanla sistemik (yönetim, prosedürler) ve son olarak da insan faktörüne odaklanmıştır. Davranış Temelli Güvenlik (BBS), yani Behavior-Based Safety, iş kazalarının ve yaralanmaların büyük çoğunluğunun teknik arızalardan değil, güvensiz davranışlardan kaynaklandığı gerçeği üzerine kurulmuş proaktif bir yaklaşımdır. İstatistiksel çalışmalar, iş kazalarının %80 ila %95'inin doğrudan insan hatalarından veya güvensiz eylemlerden kaynaklandığını göstermektedir. BBS, bu güvensiz davranışları belirlemeyi, analiz etmeyi ve pozitif pekiştirme yoluyla güvenli davranışlara dönüştürmeyi hedefler. Temel felsefesi, "gördüğümüzü yönetiriz" ilkesine dayanır ve güvenliği bir zorunluluktan çok, bir değer ve kişisel sorumluluk haline getirmeyi amaçlar. Bu yaklaşım, sadece kurallara uymayı değil, aynı zamanda çalışanların birbirlerinin güvenliğinden sorumlu olmasını teşvik eden bir kültürü beraberinde getirir.
I. BBS'nin Temel Prensipleri ve Uygulama Adımları
Davranış Temelli Güvenlik, katı kurallar veya cezalandırıcı bir sistem olmaktan ziyade, bilimsel yöntemlere ve pozitif psikolojiye dayanan, sürekli iyileştirme odaklı bir süreçtir. Başarılı bir BBS programı, genellikle aşağıdaki beş temel adımdan oluşur:
1. Kritik Güvenli Davranışların Tanımlanması
Programın ilk adımı, işyerindeki en kritik riskleri belirlemek ve bu riskleri önleyecek güvenli davranışları tanımlamaktır. Örneğin, bir depolama tesisinde kritik davranışlar; forklift kullanırken emniyet kemeri takmak, doğru yükleme prosedürlerini izlemek veya yürüme yollarını açık tutmak olabilir. Bu davranışlar, çalışanlar, yöneticiler ve İSG uzmanları ile birlikte yapılan gözlemler ve kaza kayıtlarının analizi sonucunda belirlenmelidir. Odak, "yapılmaması gerekenler" yerine, "yapılması gerekenler" üzerinde olmalıdır.
2. Gözlem ve Veri Toplama
Tanımlanan kritik davranışlar, eğitimli gözlemciler (genellikle sahada çalışan iş arkadaşları) tarafından sistematik olarak gözlemlenir. Gözlemciler, yargılayıcı bir tutum sergilemeden, güvenli veya güvensiz davranışların oranını kaydederler. Bu gözlemler gizlilik esasına uygun yapılmalı ve amaç, kişiyi değil, davranışı ölçmek olmalıdır. Bu aşamadan elde edilen veriler, hangi davranışların yaygın olduğunu ve iyileştirme için hangi alanlara odaklanılması gerektiğini gösteren somut istatistikler sunar. Örneğin, bir aylık gözlemde, çalışanların baret takma oranının %95 olduğu ancak koruyucu gözlük kullanma oranının %60 olduğu tespit edilebilir. Bu somut veri, eğitim ve pekiştirme çabalarının nereye yönlendirileceğini netleştirir.
Görsel Önerisi: Baret, yelek ve gözlük takmış bir İSG uzmanının, elinde bir kontrol formu ile bir çalışanı pozitif bir gülümsemeyle gözlemlediği, ancak gözlemlediği çalışanın yüzünün belli olmadığı bir fotoğraf. Alt metin: "Davranış temelli güvenlik programında kritik davranışları gözlemleyen İSG personeli."
3. Geribildirim ve Pekiştirme
Gözlem verileri toplandıktan sonra, bu veriler çalışanlarla paylaşılır. Geribildirim süreci, kınayıcı veya cezalandırıcı olmaktan ziyade, yapıcı ve teşvik edici olmalıdır. Amaç, güvensiz davranışları düzeltmek ve güvenli davranışları pekiştirmektir. Geribildirim, bire bir olabileceği gibi, ekip veya bölüm bazında da sunulabilir. Örneğin, bir ekip toplantısında, geçen hafta gözlemlenen güvenli davranış oranlarındaki artış kutlanabilir ve iyileştirilmesi gereken alanlar hakkında açıkça konuşulabilir.
-
Pozitif Pekiştirme: Güvenli davranışlar sergileyen çalışanlar takdir edilmeli ve ödüllendirilmelidir. Bu, maddi ödüllerden ziyade, sözlü takdir, haftanın çalışanı seçimi veya küçük sembolik hediyeler şeklinde olabilir. Önemli olan, çalışanın güvenli davranışının fark edildiğini ve değer verildiğini hissetmesidir. Pozitif pekiştirme, güvenli davranışların sürekliliğini sağlar ve bir "güvenlik kültürü" oluşturmanın temelidir.
-
Düzeltici Geribildirim: Güvensiz davranışlar gözlemlendiğinde, bu durum kişisel bir saldırı olarak algılanmamalı, aksine bir öğrenme fırsatı olarak sunulmalıdır. Çalışana, neden güvensiz davrandığı sorulmalı, riskler açıklanmalı ve doğru yöntem gösterilmelidir.
4. Hedef Belirleme ve İlerlemenin İzlenmesi
BBS programının etkinliğini ölçmek için açık ve ulaşılabilir hedefler belirlenmelidir. Bu hedefler, "güvenli davranış oranını %X oranında artırmak" veya "belirli bir güvensiz davranışı %Y oranında azaltmak" şeklinde nicel olmalıdır. Hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı düzenli olarak izlenir ve veriler tüm çalışanlarla şeffaf bir şekilde paylaşılır. Bu şeffaflık, çalışanların programa olan katılımını ve sahiplenmesini artırır. İlerlemenin görselleştirilmesi (grafikler, panolar) de motivasyonu yükselten bir faktördür. Bu aşama, sürekli iyileştirme döngüsünün (Planla-Uygula-Kontrol Et-Önlem Al) önemli bir parçasıdır.
II. BBS'nin Faydaları ve Zorlukları
Davranış Temelli Güvenlik programları, doğru uygulandığında bir dizi önemli fayda sağlar:
-
Kaza Oranlarında Azalma: En belirgin fayda, kaza ve yaralanma oranlarında gözle görülür bir düşüştür.
-
Güvenlik Kültürünün Gelişimi: Güvenliği bir değer haline getirerek, çalışanların aktif katılımını teşvik eder ve sorumluluk bilincini artırır.
-
Maliyet Azaltma: Kazaların azalması, sigorta primleri, tazminatlar, üretim kayıpları ve tıbbi maliyetler gibi dolaylı ve doğrudan giderleri azaltır.
-
Moral ve Verimlilik Artışı: Güvenli bir çalışma ortamı, çalışanların moralini ve iş verimliliğini artırır.
Ancak, BBS programlarının uygulanmasında bazı zorluklar da bulunmaktadır:
-
Çalışan Direnci: Programın ilk aşamalarında, çalışanlar gözlemlenmeyi "fişlenme" veya "cezalandırma" olarak algılayabilir. Şeffaflık ve doğru iletişim bu algıyı kırmak için çok önemlidir.
-
Yönetim Desteği: Üst yönetimin tam desteği ve katılımı olmadan BBS programlarının başarısız olma olasılığı yüksektir.
-
Sürdürülebilirlik: Programın uzun vadede sürdürülebilmesi için sürekli eğitim, geribildirim ve motivasyon gereklidir.
Sonuç: Güvenliği Davranışlarla Şekillendirmek
Davranış Temelli Güvenlik (BBS), modern iş güvenliği yönetiminin vazgeçilmez bir bileşenidir. Teknik ve sistemik güvenlik önlemlerinin yanı sıra, insan davranışına odaklanarak iş kazalarını kökünden çözmeyi hedefler. Başarılı bir BBS programı, cezalandırıcı bir denetimden ziyade, pozitif pekiştirme ve karşılıklı sorumluluk bilinciyle işyerinde güçlü bir güvenlik kültürü oluşturur. Bu sadece kaza oranlarını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda çalışan refahını artıran, şirketin itibarını güçlendiren ve operasyonel verimliliği yükselten sürdürülebilir bir değer yaratır. Her bir çalışanın güvenli davranışa olan bağlılığı, tüm organizasyon için daha güvenli bir gelecek inşa eder.